Bi Şarkım Var! Stüdyo - CD

Belki küçükken başlamışsınızdır müziğe, bir keman ya da piyano öğretmeniyle. Belki ergenlikte alınmıştır o ilk gitar, belki üniversitede. Çok azımız için işler yolunda gitmiş, müzik okumuşuzdur. Bir çoğumuz enstümanımızı depoya kaldırıp ya da gençten birine verip büyümek zorunda kalmışızdır.

Bizim için de durum böyleydi. Lise ve üniversite yıllarımızda sırtında enstrüman taşıyanlara hayranlıkla ve özenerek bakardık. Hem kendimizle hem hayatla mücadeleler sonunda ikimiz de otuzuna varmadan müzik okuyacak cesareti bulduk.

U dönüşü yapıp işlerimizi bıraktık. Müzik okuyunca da her şey güllük gülistanlık gitmedi. Bu mesleğin de aşılacak dağları, fırtınaları vardı; bunlardan en yamanı ise rekabet idi.

Çocukluğumuza göz kırpacak olursak, bir ağabeyimiz bize gitar öğretirken Paul Simon ve Muddy Waters'ı, sıra arkadaşımızın verdiği kasetten de Bob Dylan'ı öğrenmiştik. Ortaokul bitmeden Bülent Ortaçgil'i keşfetmiş, mahallemizdeki kasetçiden kocaman bir 'aferin' almıştık. Tüm bunların üstünden yıllar geçti.

Bizler de bir yerlerden bir şekilde şarkı yazmayı öğrendik.

Bu yıllar içerisinde müzik sektöründe var olabilmek için bazı sanatçıların müziklerinden nasıl da taviz verdiklerini şaşkınlıkla izledik. Halbuki taviz verilecek son şey müzik olmalıydı. Biz de başka bir yol arayışına girdik.

O yol 'Bi' Şarkım Var'a çıktı.

2014 yılında bir araya gelerek açık sahnelerimizi düzenlemeye başladık. Cafe Mitanni ve Turgay Demiryürek bize kapılarını ve gönlünü açtı. Hemen ardından Açık Radyo'da her hafta program yapmaya başladık. 'Bi' Şarkım Var' çok kısa sürede yüzden fazla şarkı yazarını yüzlerce müzisyen eşliğinde sahnesinde ağırladı ve bunlardan bir çoğunu radyo programında konuk etti. Daha önce bahsettiğimiz rekabet konusuna gelince, biz rekabeti öğrenmedik, yarışmayı istemedik, popüler kültürün sahasında yer almayı seçmedik. 'Bi' Şarkım Var'ı, bu kavramları içinde barındıramayacak bir saflıkta korumayı başarabildik ki bizce en büyük başarımız da budur.

Bu sırada çevremizdeki dünya dur durak bilmeden kararırken, etrafımıza doluşan aydınlık insanların şarkılarını kaydetmek gerekliydi artık, çünkü şarkı yazarlarının anlattığı hikayeler unutuluyordu; o hikayeler ki bizi biz yapan. Türkiye'nin dört bir yanından 14 şarkı yazarı bir araya geldik. Müzisyeninden öğretmenine, memurundan işçisine 14 şarkı yazarı.

Şarkılarımızı ilk çıktığı haline en yakın şekilde, makyajlamadan kaydettik.

'Ardıç Dede'den Soma faciasına, bekleyen sevgiliden bir mahpusa, 'Davulla Bavul'un hikayesinden bir olmanın özlemine 14 farklı hikaye anlattı şarkılarımız. 'Dip Nere?' diye sorduk, 'Umut'u aradık, 'Beat' olup şarkı sözlerimizle kaşındırdık, 'Bir Şarkı Bunu Yapar' diyerek bitirdik albüm kayıtlarını. Umuyoruz ki bu ilk albümün devamı da gelecek, günün kaygısında kaybolan profesyonel müzisyenler şarkıların saflığını hatırlayacak, amatörler ise gitarlarını dolaplarından çıkaracak, olmadı arkadaşından ödünç alacak, daha nice şarkılar yazılacak. Biz açık sahnemizde ve radyo programımızda bu şarkı yazarlarının hikayelerini sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Hem kim bilir, belki sizin de bir şarkınız vardır.

Başak Yavuz ve Ceyda Özbaşarel Gülşen