On yıldan uzun bir
zamandır Türkiye'de yaşayan Güney Koreli piyanist
Hyun Sook Tekin'in ilk solo
albümü 'Kış Sonatı' Lila Müzik'ten yayınlandı. Albümde,
Franz Schubert'in La Majör Piyano Sonatı D 959 ve Üç Piyano Parçası D 946 yer alıyor. CD'deki
La Majör Sonat'ın ikinci bölümünü dinleyiciler Nuri Bilge Ceylan'ın Kış Uykusu filminden hatırlayacaklar.
Güney Kore'de doğan, piyanoya
altı yaşında başlayan Hyun Sook Tekin, Daegu Genç Piyanistler Yarışması'ndaki
birinciliğinin ardından, Kyungpook Ulusal Üniversitesi'nin Müzik Fakültesi'ne birinci
olarak girdi. Müzik eğitimine Almanya'da devam eden Tekin, Berlin'de
Marguerite Long'un öğrencisi olan ünlü piyanist Prof. Klaus Schilde ile çalıştı. Weimar Hochschule für
Musiic – Franz List'teki yüksek lisans öğrenimini çok iyi derece ile bitirdi. Çalışmalarına
2004'ten itibaren İTÜ MİAM'da devam
etti. Doktorasını Devlet Sanatçısı Ayşegül Sarıca, Prof. Dr.
Cihat Aşkın ve
Prof. Judit Uluğ ile sürdürdü. Türkiye ve dünyanın farklı yerlerinde konserler
ve masterclass'lar veren Hyun Sook Tekin 2008 yılından bu yana Marmara Üniversitesi
Müzik Bölümünde öğretim üyesi ve yöneticilik yapıyor.Çocukluğundan bu yana Schubert'in müziğinin kendisine eşlik ettiğini söyleyen piyanist, bu
albümünde neden bestecinin eserlerini şeçtiğini şöyle anlatıyor: 'Onun müziği uykusuz bir gece gibidir. Hayatımızda
yaşadığınız bitmeyen yalnızlığımızla baş etmek güçtür ve Schubert'in müziği bunu
yansıtır, fakat sonunda müzik bu hayata ışık tutan bir çizgi olur'.
Müzisyen ve müzik yazarı Aydın Büke CD'de yer alan
eserler ve besteci hakkında, dönemi ve eserleri ele alan bir yazı kaleme
almış: 'Schubert, 31 yıl süren kısacık yaşamını hayranı olduğu Beethoven'la
aynı kentte geçirmiş, bestecinin ölümünden yaklaşık yirmi ay sonra o da yaşama
veda etmişti. Kısacık yaşamına rağmen, bu onun en önemli bestecilerden biri
olmasına yetmiş, Beethoven'ın ardından olgunlaşacak 19. yüzyıl müzik dili Schubert'le şekillenmişti. Schubert'in yaşam öyküsü
söz konusu olduğunda, belki böylesine üretken bir bestecinin bu kadar kısa yaşamış
olması nedeniyle bir hüzün ön plana çıkar ve genellikle kış mevsimine vurgu yapılır.
Ölümünden bir yıl önce tamamladığı lied dizisinin Winterreise (Kış Yolculuğu) başlığını taşıması Schubert'le kış
mevsiminin birlikte anılmasına neden olur.
Elinizdeki albümün adının 'Kış Sonatı' olması aslında bu birlikte
anılmanın bir sonucu. Albümdeki yapıtların bestecinin yaşamının son aylarında
yazılması albümün adının 'Kış Sonatı' başlığını çok daha anlamlı kılıyor.'